Sağlık Turizminde Madalyonun İki Yüzü: Sivil Toplum Kuruluşları ve Diğerleri

Nihat ÇAM, nihat.cam27@gmail.com

Günümüzde sağlık turizmi alanında yapılan çalışmalar kamu ve özel olmak üzere iki sektör üzerinden gitmektedir. Kamu sektörü hem sektörü düzenleyici hem de hizmet veren statüde yer alırken özel sektör ise sadece hizmet veren tarafta olmuştur. Sağlık turizmi alanında danışana verilen hizmetler için kamu ya da özel sektör fark etmeksizin havayolu şirketleri, turizm acenteleri, oteller ve aracı kurum ve kişiler gibi birçok paydaşa da görev düşmektedir. Bu bağlamda paydaşlar kendi görev alanları kapsamındaki işleri yerine getirmekte ve bir sonraki hizmet aşaması için danışanı diğer paydaşa yönlendirmektedir. Lokal anlamda paydaşlar arası iş paylaşımı biraz kurumsal biraz da ikili ilişkiler sayesinde yürümektedir. Bunun sonucunda ülke bazında ya da uluslararası çalışmalar yaparken paydaşlar ister istemez bocalayarak sağlık turizmi alanında hem kendilerine hem de ülke imajına zarar verici sonuçlar doğuracak işler yapabilmektedir.

Küreselleşen dünyada artık sektöre üçüncü bir katılımcı olarak Sivil Toplum Kuruluşları dâhil olmuştur. Bu yeni katılımcı da sektörel anlamda birlikteliği ifade edebilen yeri geldiğinde hem iç piyasada hem de yurtdışında temsil kabiliyeti sayesinde alanı kapsayıcı ve daha hızlı karar alarak bir piyasa içi politika oluşturabilme yeteneği ile dikkat çekmektedir. Sağlık turizmi alanında STK’lar sektöründen farklı birçok üyesini bir araya getirerek hizmet sunumları, tedavi paketleri oluşumu, dijital pazarlama çalışmaları, fuar etkinlikleri gibi ortak paydada kararlar alabilir ve daha hızlı hareket edebilirler. Sağlık turizmi alanında akademik çalışmalar yapan, mesleki eleman yetişmesini önemseyen ve sektöre vizyon katacak her türlü çalışmayı organize edebilecek Uluslararası Sağlık Turizmi Enstitüsü (USTE) akademik, teknik, yetişmiş insan gücünü önceleyerek sektöre vizyon katacak STK’lar arasında önemli bir pozisyonda yer almaktadır.

Sağlık turizmi alanında STK’lar sektörel işbirliğini piyasaya aşıladıkları sürece var olacaklardır. Kamu yararı adı altında kurulan birçok STK bireysel üyelikten öteye gitmemekte ve bunların sonu da Anadolu’daki yardım kermeslerine doğru gitmektedir. Sektörel bir oluşumu önceleyen Sağlık Turizmi STK’ları bir ekosistem gibi kendisini sürekli yenilemek ve güncellemek zorundadır. Dünyadaki sağlık ve turizm alanındaki trendleri de STK’lardan ve sektörden bunu istemektedir.

Piyasanın üçüncü aktörü olan sivil toplum kuruluşları sektörün yeni belirleyici unsurudur ve sektörün gelişimine daha da olumlu katkılar sağlayacaktır.

Diğer Yazılar

Yazıyı Paylaş: