Demet ENSARİ ŞAYLI, demetsayli@hotmail.com
Uluslararası sağlık turizminde bir uyarı çığlığı yükseliyor. Duyun sesimizi diyen ve “Stratejik Kırılmanın Eşiğindeyiz” uyarısında bulunan özel sektör girişimcileri, önemli noktalara parmak basıyorlar. Yıllarca zorlu ve rekabetin fazla olduğu bu alanda var olmaya çalışan, çoğu zaman komisyoncu olarak görülen, aslında stratejik bir partner olarak görmemiz gereken yurt dışındaki özel girişimcilerin, ön tanı merkezlerinin, aracı kurumların ve kurumsal pazarlamacıların değeri, bu pazar payında yadsınamaz düzeyde önemli.
Ancak özellikle Avrupa’da Almanya, Polonya, Macaristan, Çekya gibi ülkelerin devlet destekli stratejilerle obezite ve plastik cerrahi gibi alanlarda hızla boşluğu doldurmaları endişe verici.
Bu alandaki deneyimli stratejik partnerlerimizin görüşlerine göre, Avrupa’da birbirini asılsız iddialarla karalayan, marka ve doktor kötüleyen, sürdürdükleri karalama kampanyaları ile hasta kazandıklarını zannedenler aslında kısa vadede kazanç elde edebilir; ancak uzun vadede hasta güvenini, ülke itibarını ve marka değerini düşüreceklerini belirtiyorlar. Rekabet pazarında kazanmak adına kısa vadeli bu planlar, ülkenin sağlık turizmi stratejisine de zarar vermektedir.
Yakın zamanda birçok Avrupa ülkesinde sosyal sigorta sisteminin çökebileceği tahminini yürüten uzmanlar; oluşacak bu büyük boşluğu doldurmanın doğru hamleler, güçlü strateji ve iş birlikleri ile Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu vurguluyorlar. Ülkemizin sağlık turizmi alanındaki adımları, ucuz hizmetin yanı sıra, daha önemlisi uzun vadede istikrar ve güven kazanmak olmalıdır. Bunun içinde kendi içimizdeki karalama kampanyalarına bir son verip, bir an önce ülkemiz lehine hareket edip ortak strateji ve etik ilkelere bağlı kalarak, uzun vadede ülke imajına zarar verecek adımlardan kaçınarak beklenen sosyal sigorta krizini hep birlikte fırsata çevirebiliriz.