Fuat YALMAN, fuatyalman@duzce.edu.tr

Peloidoterapi, doğal tedavi edici faktörlerle yapılan ve kür şeklinde uygulanan bir stimülasyon/adaptasyon tedavi yöntemidir ve termal, mekanik ve kimyasal olmak üzere üç ana şekilde etki eden bir yöntemdir. Çamur veya peloidler, biyolojik ve jeolojik olayların etkisi altında doğal süreçlerle oluşan, ince çözünmüş halde ve suyla (çamur) karıştırılarak banyo veya lokal prosedürler şeklinde tıbbi uygulamada kullanılan doğal tedavi edici faktörlerdir. Peloid, jeolojik ve/veya biyolojik kökenli ince taneli doğal malzemeler, maden suyu veya deniz suyu ve biyolojik metabolik aktiviteden kaynaklanan yaygın organik bileşiklerin karmaşık bir karışımından oluşan, iyileştirici ve/veya kozmetik özelliklere sahip olgunlaşmış bir çamur veya çamurlu dispersiyondur. Doğal peloidler, az ya da çok çürümüş, kokuşmuş, olgunlaşmış, organik ve inorganik maddelerin körfezlerde, deniz lagünlerinde, tuzlu ve tatlı su göllerinde, nehirlerde, bataklıklarda, maden suyu kaynak bataklıklarında ve volkanik alanlarda birikmesiyle oluşur.

Sıcak termal çamur genellikle eklem bölgelerine (dizler, eller, kalça gibi) 38-42 derece arasında uygulanır. Çamur, genellikle 20-30 dakika süreyle eklem üzerinde bekletilir ve daha sonra temizlenir. Tedavi sonrasında hafif egzersiz veya fizyoterapi ile desteklenmesi, eklem hareketliliğini artırabilir. Peloidoterapi yani termal mineralli çamur tedavisi veya tıbbi çamur tedavisi, birçok ağrının tedavisinde etkin olarak kullanılan bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Bu tedavi termal mineralli çamurun, vücudun belli bölgelerine göre çeşitli sıcaklıklarda uygulanması ile gerçekleştirilir. Geleneksel kaplıca uygulamalarının modern tıp ile birleştirildiği bu tedavi yöntemi, kireçlenme, iltihaplı romatizma ve kronik ağrı sendromları gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.

Çamur Uygulama Yöntemleri:

  • Çamur banyoları, tam, yarım vücut veya kol-bacak – ısıtılmış göl suyu içeren küvetlerde, 10-12 kg çamur eklenir ve konsantrasyonu kademeli olarak %10-25’e kadar artırılır. Karışım 42 °C’ye kadar ısıtılabilir. Kardiyovasküler hastalıkları olan hastalarda sıcaklık 37ºC’yi geçmemeli ve iltihaplı romatizmal hastalıkları olanlar için 36ºC’nin altında olmalıdır. Banyo süresi 20-40ºC’dir. Banyoyu 37º -38ºC’de bir duş ve en az bir saatlik dinlenme takip etmelidir. Bir kür günde 12-15 banyodan oluşur.
  • Çamurla yağlama – en eski yöntem olup, soğuk çamurun hastanın cildine 10-15̕ ısıtıldıktan sonra ince bir tabaka halinde sınırlı bölgelere veya tüm vücuda uygulanmasını içerir. Hasta daha sonra çamur kuruyana kadar, yaklaşık 30 – 60´, dik bir pozisyonda güneşe maruz bırakılmalı, ardından hareket eşliğinde deniz veya göl suyunda 10´ – 15´ banyo yapılmalı ve soğuk suyla kısa bir duş alınmalı ve en az bir saat yatak istirahati yapılmalıdır. Bu yöntem, termoregülasyon mekanizmalarını, nöroendokrin stimülasyonu ve adaptasyon süreçlerini sıcak-soğuk kontrast faktörleri değiştirerek vurgulama yöntemidir.
  • Çamur sargıları – sınırlı bir bölgeye veya tüm vücut yüzeyine 20´ – 40´ boyunca 38º – 46ºC’ye ısıtılmış 1 – 2 cm’lik bir tabaka halinde çamur uygulanmasından oluşur.
  • Jinekolojik uygulamalar – 2 saat boyunca 39º – 40ºC’de çamur ile vajinal sürüntü şeklinde veya göl suyunda çözülmüş ve 37ºC’ye ısıtılmış çamur ile vajinal irrigasyon şeklinde uygulanmaktadır.
  • Uygulama sonrasında ılık bir duş yardımıyla vücut çamurdan arındırılır.
  • Uygulama sonrasında hasta hemen kurulanır ve yarım saat ile bir saat arasında dinlendirilir.
  • Daha sonra hasta ya hafif bir yürüyüşe çıkar ya da masaj yaptırır veya gerekirse uygun bir egzersiz programına alınır. 

Diğer Yazılar

Yazıyı Paylaş: