Osteoartrit Tedavisinde ve Korunmada Termomineral Suların Endikasyonları

Fuat YALMAN, fuatyalman@duzce.edu.tr

Osteoartrit, artritin en sık görülen şeklidir. Osteoartritin güncel tedavisi farmakolojik ve non farmakolojik yöntemleri içermektedir. Osteoartritli hastalarda termomineral sularla tedavi nonfarmakolojik tedavilerin en eski formlarından biridir. Termomineral sularla tedavi yöntemleri; mineral banyoları, çamur tedavisi, içme kürleri ve inhalasyon uygulamalarını içermektedir. Özellikle sülfürlü termomineral suların osteoartrit tedavisinde endikasyon özelliği kanıtlanmıştır.

En yaygın kas-iskelet sistemi hastalığı olan osteoartritte; eklem kıkırdağının dejenerasyonu, fokal kıkırdak kaybı, eklem kenarlarındaki kemiğin hipertrofisi ile osteofit oluşumu söz konusudur. Osteoartrit olgularında eklem kıkırdağı ve subkondral kemikte yıkım ve tamir olayları arasındaki normal denge bozulmuştur. Eklem kıkırdağı yanısıra subkondral kemik, ligamanlar, kapsül, sinovyum ve çevre kas dokusu da etkilenmiştir. Osteoartritte tipik bulgular; eklem ağrısı, eklem hareket açıklığında kısıtlanma, kas güçsüzlüğü, eklem sertliği ve zaman zaman oluşabilen eklem şişliğidir. Bu semptom ve bulgular hastaların günlük yaşam aktivitelerini önemli derecede kısıtlayıp, yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkilemektedir.

Uluslararası Osteoartrit Araştırmaları Derneği, balneoterapinin Osteoartrit’te uygun bir tedavi şekli olduğunu belirtmiştir. Bunun yanı sıra Balneoterapi sırasında pulmoner kılcal damarlardaki kan gazı değişimindeki iyileşme gözlenmiştir. Kükürtlü mineral banyoların inme sonrası anlamlı olarak spastisite ve ağrıyı azalttığı saptanmıştır. Başka bir araştırmada, balneoterapi sonrası hipertansif ve normotansif durumu olan hastalarda sistolik ve diyastolik kan basıncında belirgin bir düşüş gözlemlenmiştir.

Ilidza’da klasik galvanizasyon ve sülfürlü su ile iyontoforez (su içerisinde 15-25 miliamperlik elektirik akımın bir cihaz ile uygulanması işlemi) kullanıldığında diz ekleminin hareket kabiliyetindeki artışın sonuçları analiz edildiğinde, galvanizasyon uygulandığında, tedavinin 10. gününden sonra eklemin hareket kabiliyetinin %10, sülfürlü su ile iyontoforez ile %13 arttığı, 15. gün galvanizasyon uygulamasından sonra dizin hareket kabiliyetinin %16 arttığı ve Ilidza (Roma) sülfürlü su ile iyontoforez tedavisinde %22 arttığı tespit edilmiştir. Yukarıda belirtilenler, diz osteoartriti tedavisinde Ilidža kükürtlü su ile iyontoforez uygulamasının olumlu etkilerini açıkça göstermektedir. Doğal termomineral (kükürt) kaynağı Ilidza (Roma) suyunun diz osteoartritinde İyontoforez yöntemiyle (su içerisinde 15-25 miliamperlik elektirik akımın bir cihaz ile uygulanması işlemi) kullanılması, klasik elektrokaplama yönteminin uygulanmasına kıyasla ağrıda daha hızlı bir azalmaya, eklem hareketliliğinde bir artışa, diz eklemi aralığında bir azalmaya ve fonksiyonel kapasitenin daha hızlı bir şekilde kurulmasına yol açmaktadır.

Diğer Yazılar

Yazıyı Paylaş: