Fibromiyalji Hastalarında Ağrı Yönetiminde Termomineral Suların Etkisi

Fuat YALMAN, fuatyalman@duzce.edu.tr

Egzersizle ilgili müdahaleler, fibromiyalji sendromunun tedavisinde ana bileşenlerden biri olarak önerilmektedir. Suyun fiziksel özellikleri ile egzersizin faydalarını bir araya getiren termomineral sularla tedavinin, fibromiyalji sendromunun klinik semptomlarını, özellikle de bu sendromun en belirgin özelliği olan ağrıyı iyileştirmede etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Fibromiyalji sendromunun tedavisine ilişkin güncel öneriler, farmakolojik ve farmakolojik olmayan müdahalelerin birlikte kullanılmasını önermekte ve egzersizi tedavinin en önemli bileşenlerinden biri olarak kabul etmektedir. Ayrıca, aerobik ve güçlendirme egzersizleri; ağrı, fiziksel fonksiyon ve yaşam kalitesi üzerindeki olumlu etkileri, erişilebilirliği, nispeten düşük maliyeti ve düşük riski nedeniyle “güçlü bir şekilde” önerilen tek terapötik yaklaşımdır.

Fibromiyalji sendromu; yaygın kas-iskelet ağrısı, kronik yorgunluk ve dinlendirici olmayan uyku gibi semptomlarla karakterize kronik bir sendromdur. Klinik ve patolojik olarak heterojen bir sendrom olarak kabul edilir ve bu nedenle kişiye özgü, hastaya uygun tedavi gerektirir. Fibromiyalji sendromu, genel popülasyonda ve romatoloji polikliniklerinde en sık görülen durumlardan biridir. Bu sendromun birey ve toplum üzerindeki yükü oldukça fazladır ve osteoartrit, romatoid artrit, diyabet ve hipertansiyon gibi diğer kronik hastalıklarla karşılaştırılabilir. Fibromiyalji sendromu hastaları, romatoid artrit hastalarıyla yaklaşık olarak eşit düzeyde doğrudan maliyetlere maruz kalmakta; ancak romatoid artrit hastalarına kıyasla daha fazla acil servis, hekim ve fizik tedavi başvurusunda bulunmaktadır.

Birçok çalışma, fibromiyalji sendromunun tedavisinde termomineral suların etkilerini araştırmış ve özellikle ağrı, genel sağlık durumu, zindelik ve semptomlarda belirgin iyileşmeler bildirmiştir. Termomineral sularla tedavi, bir egzersiz türünden ziyade yapılandırılmış bir aktivite ortamı olarak değerlendirilir; çünkü suyun fiziksel özellikleri ve suya dalmanın fizyolojik etkileri bu ortamı benzersiz kılar. Chartered Society of Physiotherapists’e göre termomineral sularla tedavi veya su egzersizi, bireyin fonksiyonlarını iyileştirmeyi amaçlayan bir terapi programı tasarlamak için suyun özelliklerinin kullanılmasını ifade eder.

Gerçekten de, termomineral sularla yapılan egzersizlerin, suya dalmanın fizyolojik etkileri ile hidrodinamik egzersiz ilkelerinin birleşimi sonucunda ortaya çıkan terapötik etkiler sayesinde kas-iskelet sistemi hastalıklarının yükünü azaltabildiğine dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Su fiziğinin en önemli dört ilkesi; kaldırma kuvveti, direnç (sürtünme kuvvetleri), hidrostatik basınç ve ısı iletimidir.

Su terapisinin ağrı, yorgunluk ve yaşam kalitesini iyileştirdiğini gösteren çok sayıda kanıt bulunmaktadır. Ancak, Avrupa Romatizma ile Mücadele Birliği (EULAR) tarafından hazırlanan mevcut tedavi önerilerinde, fibromiyalji için su terapisine “zayıf bir öneri” düzeyinde yer verilmiştir. Bu nedenle, gelecekte yapılacak çalışmaların, su terapisinin yararlı etkilerini açıklayan olası mekanizmalara odaklanması ve bu etkilerin kara egzersizlerinin semptomları ve yaşam kalitesini iyileştiren mekanizmalarına benzer olup olmadığını aydınlatması gerekmektedir. Ayrıca, çalışmaların su terapisi ve kara egzersizlerinin neden olduğu antrenman kaybı etkilerini veya uzun vadeli sonuçlarını da karşılaştırması önemlidir; çünkü bu konular yalnızca birkaç çalışmada ele alınmış olup sonuçlar tartışmalıdır.

Diğer Yazılar

Yazıyı Paylaş: