Uluslararası Sağlık Turizmi Enstitüsü Başkanı Dr. Fatih Seyran, Türkiye’nin sağlık turizminde attığı dijitalleşme ve markalaşma odaklı adımların küresel ölçekte örnek gösterilebilecek bir dönüşüme kapı araladığını vurguladı. Özellikle Ticaret Bakanlığı’nın “Heal in Türkiye” portalı ile Sağlık Bakanlığı’nın dijital hasta yönetim sistemi “HealthTürkiye” platformunun sağlayacağı katma değerin, ülkemizin sağlık turizminde yeni bir dönem başlattığını ifade etti.
“Türkiye, artık sadece yüksek kalitede sağlık hizmeti sunan bir ülke değil; aynı zamanda hasta güvenliğini, şeffaflığı, memnuniyeti ve sürdürülebilir dijital altyapıyı aynı potada birleştiren küresel bir sağlık markasıdır” diyen Seyran, iki platformun da bu vizyonun temel ayaklarını oluşturduğunu belirtti.
2024’te Rekor: 355 Bin Hasta – 644 Milyon Dolar Gelir
Dr. Seyran, 2024’ün yalnızca ilk çeyreğinde 355 bin sağlık turistinin Türkiye’yi tercih ettiğini ve bu süreçten 644 milyon dolar gelir elde edildiğini vurgulayarak, bu büyümenin arkasındaki stratejik aklı şöyle değerlendirdi:
“Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalara göre bu yılın sonunda 2 ila 2,5 milyon sağlık turistiyle 5 milyar doların üzerinde gelir hedefi konulmuş durumda. Geçtiğimiz yıl 1,5 milyon hasta ile 3 milyar dolar gelir sağlandığı düşünüldüğünde, yalnızca 1 yıl içinde yeni hedeflerin neredeyse iki katına çıkarılması sektörün potansiyelini açıkça ortaya koyuyor.”
“Heal in Türkiye”: Markalaşma, Tanıtım ve Küresel Görünürlük Hamlesi
Dr. Fatih Seyran, Ticaret Bakanlığı’nın “Heal in Türkiye” portalının, sadece bir tanıtım aracı değil; sektörel markalaşma, hedef ülkelere nüfuz ve kamu destekleri açısından stratejik bir sıçrama noktası olduğunun altını çizdi.
“Bugün Heal in Türkiye çatısı altında 201 sağlık kurumu yer almakta. Bu platforma başvuru sayıları her geçen gün artıyor. Ayrıca 1 Haziran 2025 itibarıyla portala üye olan kurumlar, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde %10 ilave destek avantajıyla %70 ila %80 oranında teşvik alabilecek. Bu, küresel pazarda rekabet gücümüzü katlayacak bir fırsattır.”
2012-2024 arasında sağlık turizmi ihracatı 4 kat artarak 3 milyar dolara, hasta sayısı ise 6 kat artarak 1,5 milyona ulaşmıştır.
“HealthTürkiye”: Hasta Memnuniyetinde Dijital Güvence
Sağlık Bakanlığı’nın hayata geçirdiği HealthTürkiye platformu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Dr. Seyran, bu sistemin hasta hakları ve hizmet kalitesinde dijitalleşmiş bir denetim ve güven mekanizması sunduğunu ifade etti:
“Artık her yabancı hasta için özel bir sağlık koordinatörü atanıyor, hizmet dijital olarak izleniyor, tüm cerrahi işlemlerde komplikasyon sigortası zorunlu hale geliyor ve sadece akredite tesislere işlem izni veriliyor. Bu standartlar, uluslararası güveni en üst düzeye çıkarıyor.”
“Yabancı Dil, Akreditasyon, 7/24 Erişim: Yeni Dönemin Kodları”
Yeni yönetmelikle birlikte sağlık turizmi hizmetlerinin en az bir yabancı dil bilen personel, çift dilli çağrı merkezleri, çok dilli web sayfaları ve uluslararası akreditasyon zorunluluğu ile sunulduğuna dikkat çeken Dr. Seyran, bu dönüşümün hizmet kalitesini sistematik olarak yükselttiğini vurguladı.
“Türkiye Artık Sadece Sağlık Hizmeti Sunan Değil, Model İhraç Eden Bir Ülkedir”
Sağlık turizminde akademik çalışmaların önemine değinen Dr. Seyran, Ticaret ve Sağlık Bakanlıkları tarafından yürütülen vizyoner, dijital temelli ve destekleyici politikaların özel sektörle entegre çalıştığını vurgulayarak açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Heal in Türkiye, küresel tanıtımda elimizi güçlendirirken; HealthTürkiye, hasta güvenliği ve hizmet kalitesinde dijital teminat sağlıyor. Türkiye, bu iki hamleyle birlikte sağlık turizminde sadece rekabet eden değil, standartları belirleyen ve model ihraç eden bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerlemektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan 2028 hedefi 20 milyar dolar gelir barajı, görünen o ki artık yalnızca bir hayal değil; yol haritası çizilmiş bir vizyondur.”
Sağlık Turizminde Akademik Katkı Vurgusu
Gönüllü sivil toplum örgütleri olarak sağlık turizminde yalnızca bugünü değil, geleceği de hep birlikte inşa etmeyi hedeflediklerini belirten Uluslararası Sağlık Turizmi Enstitüsü Başkanı Dr. Fatih Seyran, “Multidisipliner yapısıyla dikkat çeken sağlık turizmi sektörünün; sağlık politikalarından hasta güvenliğine, etik standartlardan uluslararası pazarlama stratejilerine kadar pek çok boyutunda bilimsel temellere dayalı bir yönetişim anlayışını savunuyoruz.” şeklinde konuştu.
Seyran, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu doğrultuda; akademik kongreler, hakemli yayınlar, saha araştırmaları, disiplinlerarası iş birlikleri ve politika belgeleri ile sektörün bilgi altyapısını güçlendirmeye devam edeceğiz. Ürettiğimiz bilgi sadece akademiyle sınırlı kalmıyor; ulusal platformlardan uluslararası iş birliklerine kadar geniş bir etki alanına yayılıyor. Önümüzdeki süreçte, ülkemizin sağlık turizminde küresel ölçekte daha güçlü bir konuma ulaşabilmesi için akademik derinliğimizle, bilimsel üretim kapasitemizle ve tarafsız sivil katkımızla stratejik çalışmalara destek vermeye kararlılıkla devam edeceğiz.”
Kaynak: Gazete Yeni Haber