Fuat YALMAN, fuatyalman@duzce.edu.tr
Sıcaklığı 20°C ve üzerinde olan, yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde doğal olarak birikmiş ısı ile ısıtılan, diğer sulara nazaran içerisinde daha fazla erimiş mineraller, tuzlar, gazlar ve nadir elementler bulunan, yararlı radyoaktivite sınırında oluşabilen, şifa niteliği Sağlık Bakanlığı’nca tıbbi araştırmalarla belirlenmiş olan, yeryüzüne doğal olarak çıkan veya çeşitli tekniklerle yer altından çıkarılan sıcak mineralize sulardır.
Termal-Kaplıca Suyunun Faydaları
- Vücut direncinin artmasını ve ağrının neden olduğu acının azaltılmasını sağlar.
- Kan dolaşımının hızlanmasını sağlayarak, dolaşım sistemindeki sorunlardan doğan ağrıların ve hastalıkların tedavisine katkı sunar.
- Kan dolaşımının hızlanmasının doğal bir sonucu olarak kişinin solunumu da hızlanır. Bu sayede daha fazla oksijen alınarak iç organların da aktif şekilde çalışması sağlanır.
- Vücut ısısı artar ve terleme gerçekleşir. Bu sayede vücut, atması gereken zararlı maddeleri kolayca vücuttan atar.
- Özellikle kas sertleşmesi sebebi ile oluşan yumru ve spazmların tedavisi için solunumun hızlanması ve daha fazla oksijen alınması oldukça faydalıdır.
- Kaplıca sularındaki mineraller vücudun en geniş organı olan deri üzerindeki Langerhans adacıkları adı verilen hücreleri uyararak indirekt yoldan Sinir Sistemini, Savunma Sistemini ve Endokrin Sistemi uyarırlar.
Termal Sular ile Sonradan Isıtılan Sıcak Sular Arasındaki Farklar
- Termal su ile sonradan ısıtılan su arasında aynı tedavi sonucu elde edilemez.
- Sonradan ısıtılmış olan sular mineral katılmış sular olup, bu suların şifa özelliği yoktur.
- Termal suların fayda sıcaklığı 36 ile 41 derece arasındadır.
- Termal sular ile sonradan ısıtılan sıcak sular arasındaki farkı araştırmak için yapılan deneyler sonucunda; eklem ve kas rahatsızlığı olan iki grup insanın bir kısmına termal su ile 20 gün boyunca tedavi uygulanmış, diğerlerine ısıtılmış su ile tedavi uygulandığında tüm hastalar şikâyetlerinin azaldığını / geçtiğini belirtmişlerdir. Fakat birkaç ay sonra termal su ile tedavi uygulananların şikâyetleri bitmesine rağmen diğer grubun şikâyetleri yeniden nüksetmiştir.
