Türkiye, sağlık turizminde küresel liderlik hedefini ortak akıl, güçlü koordinasyon ve stratejik adımlarla yeniden gündeme taşıdı. Türkiye’nin sağlık turizminde sahip olduğu yüksek potansiyelin, ancak sektörler arası güçlü bir iş birliği ve koordinasyonla gerçeğe dönüşebileceği bir kez daha vurgulandı.
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) ile Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) öncülüğünde; Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB), SEVDODER, Güvenilir Ürün Platformu (GÜP) ve Turizm Araştırma Geliştirme Platformu iş birliğiyle 4 Ekim 2025 Cumartesi günü İstanbul’da Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi’nde “Türkiye Sağlık Turizminde Nasıl Lider Olur?” başlıklı kapsamlı bir forum düzenlendi.
Sağlık Turizminin Dünü, Bugünü ve Yarını
“Sağlık Turizminin Dünü, Bugünü ve Yarını” başlığıyla gerçekleşen panele, sektörün önde gelen temsilcileri katıldı. Katılımcılar arasında; Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Sağlık Komitesi Başkanı, Medipol Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. O. Gazi Yiğitbaşı, OHSAD Başkanı Dr. Reşat Bahat, Ticaret Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar, Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, YAPDER Başkanı Celal Toprak ve TÜRSAB Sağlık Komitesi Başkanı Elif Ural yer aldı. Toplantının moderatörlüğünü sektörün deneyimli ismi Meri İstiroti üstlendi.
Açılışta Ortak Mesaj: Birlikte Hareket Edersek Ulaşamayacağımız Hedef Yok
Açılış konuşmalarında, Türkiye’nin sağlık turizminde dünya çapında lider ülkelerden biri haline gelmesi için kamu, özel sektör ve sivil toplumun ortak vizyonla hareket etmesinin zorunlu olduğu vurgulandı. Konuşmacılar, Türkiye’nin dünyanın en donanımlı hastanelerine, nitelikli hekimlerine ve güçlü turizm altyapısına sahip olduğunu belirterek, mevcut dağınık yapının giderilmesi halinde ülkenin sağlık turizminde 20 milyar dolar gelir hedefini rahatlıkla yakalayabileceğini ifade etti.
Dr. Reşat Bahat: Türkiye Liderlerden Biri Ama Artık Pekiyi Olmalıyız
OHSAD Başkanı Dr. Reşat Bahat, Türkiye’nin son on yılda sağlık turizminde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında, son beş yılda ise ilk 5’te yer aldığını hatırlattı. Bahat, “Türkiye aslında sağlık turizminde lider ülkelerden biri. Ancak bizim ‘pek iyi’ olmamız gerekiyor. Bunun için hem bizim hem kamunun hem de tüm paydaşların üzerine düşeni yapması şart. Cumhurbaşkanımız 20 milyar dolarlık bir sağlık turizmi hedefi koydu. Bu hedefe ulaşmamız mümkün.” dedi.
Bahat ayrıca, SUT fiyatlarının güncellenmesi gerektiğini ve iç pazarda güçlü olmayan hastanelerin dış pazarda rekabet edemediğini belirtti. “İyi bir genel hastane altyapısı olmadan sağlık turizmi sürdürülemez. Acil servisiniz, laboratuvarınız, yoğun bakımınız güçlü değilse dış pazarda da güçlü olamazsınız.” ifadelerini kullandı. Estetik cerrahi işlemlerindeki KDV farklarının da sağlık hizmetlerinde adaletsizlik yarattığını vurgulayan Bahat, “Vatandaşın bedenine yapılan her cerrahi işlem bir sağlık hizmetidir.” dedi.
Forumda Öne Çıkan Başlıklar
Panelde sektör temsilcileri, mevzuattan sigorta sistemine, pasaport düzenlemelerinden kamu-özel iş birliğine kadar sağlık turizminin geleceğini şekillendirecek kritik konuları masaya yatırdı.
Mevzuat ve Vergi Düzenlemeleri
Estetik işlemlerde %27’ye varan KDV oranlarının sektörde eşitsizlik yarattığı dile getirildi. Türkiye Sağlık Kuruluşları Yetkilendirmesi (TÜSK) sisteminde kriterlerin ve denetim mekanizmalarının netleştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Yeşil Pasaport Sorunu
Hizmet ihracatçısı kuruluşlar için belirlenen yüksek ciro kriterlerinin, uluslararası temsiliyeti engellediği ifade edildi.
Turizm-Sağlık Sinerjisi
Türkiye’nin 65 milyon turist ağırlayan güçlü altyapısının sağlık turizmine entegre edilmesi gerektiği, tur operatörleri ile sağlık tesisleri arasındaki iş birliğini düzenleyecek açık mevzuatın eksik olduğu dile getirildi.
Sigorta ve Komplikasyon Yönetimi
Zorunlu sigorta sisteminin sağlık turizminde hasta güveni açısından elzem olduğu vurgulandı. Mevcut poliçelerdeki standart eksiklikleri ve fiyat farkları dikkat çekti. Sigorta şirketlerinin hastaneler ve hekimlerle yeterince istişare yapmadığı yönünde eleştiriler getirildi.
Koordinasyon ve Ortak Akıl Çağrısı
Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, sigorta şirketleri, hastaneler, acenteler ve sivil toplum kuruluşları arasında etkin bir koordinasyon mekanizmasının kurulması gerektiği ifade edildi. Bu yapının oluşturulması halinde Türkiye’nin 20 milyar dolarlık sağlık turizmi gelir hedefinin gerçekleştirilebileceği belirtildi.
Sigorta Sektöründen Güçlü Destek
İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen panelde, Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar ile SASDER Genel Sekreteri ve TSB Sağlık Komitesi Başkanı Elvan Atalay da konuşmacı olarak yer aldı.
Ahmet Yaşar konuşmasında, sigorta sektörünün sağlık turizmindeki stratejik rolünü şu sözlerle ifade etti: “Sigorta sektörü yalnızca riskleri güvence altına almakla kalmaz; aynı zamanda hizmet kalitesi, güven ve sürdürülebilirlik açısından da sağlık turizminin bel kemiğini oluşturur. Türkiye’nin sağlık turizminde lider ülke olma vizyonu ile sigorta sektörümüzün risk önleyici yaklaşımı birbirini tamamlamaktadır.”
Elvan Atalay ise sağlık turizminin sürdürülebilirliği için sigorta, hizmet kalitesi ve hasta güvenliği boyutlarının birlikte ele alınması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin Sağlık Turizmi Liderliği İçin Yol Haritası
Forumun sonunda, Türkiye’nin sağlık turizminde sürdürülebilir liderliği için şu temel öneriler öne çıktı:
- Mevzuatın sadeleştirilmesi ve teknik engellerin kaldırılması
- Sigorta sisteminin standardizasyonu
- Yeşil pasaport uygulamasının hizmet ihracatçılarına uygun hale getirilmesi
- Turizm ve sağlık sektörleri arasında yapısal entegrasyonun sağlanması
- Kamu, özel sektör ve STK’lar arasında koordinasyon kurulu oluşturulması
Katılımcılar, forumun Türkiye’nin sağlık turizminde hak ettiği küresel lider konumuna ulaşması için atılmış stratejik bir ilk adım olduğunu belirterek, iş birliği ve sürdürülebilirlik vurgusu yaptı.
