Vietnam’ın diş hekimliği sektörü, teknoloji, malzemeler ve politika faktörlerinin bir araya geldiği, kapsamlı standardizasyon fırsatlarının açıldığı, hizmet kalitesinin iyileştirildiği ve uluslararası sağlık turizmi haritasındaki konumunu giderek güçlendirdiği güçlü bir dönüşüm dönemine giriyor.
Vietnam sağlık sektörünün genel gelişim tablosunda diş hekimliği, yalnızca tedaviye olan talebin artması nedeniyle değil, aynı zamanda yaşamın her aşaması için basit tedaviden kapsamlı, estetik ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerine geçiş eğilimi nedeniyle de büyük potansiyele sahip bir alan olarak öne çıkıyor.
Detec Şirketi tarafından yakın zamanda düzenlenen “Biyomalzeme Uygulamalı Restorasyon – Modern Diş Hekimliğinin Kaçınılmaz Bir Trendi. Zirkonyum Kaplama: Kökten Tıbben Güzel ve Sürdürülebilir Teknolojide Bir Adım İleri” konulu profesyonel seminerde, birçok önde gelen uzman Vietnam diş hekimliği sektörünün mevcut durumunu ve gelişim yönünü değerlendirdi.
Hanoi Merkez Diş Hekimliği Hastanesi’nde Mesleki İşlerden Sorumlu Müdür Yardımcısı Dr. Pham Thanh Ha’ya göre Vietnam’daki kozmetik diş restorasyon sektörü, ileri teknoloji ve malzemelere zamanında erişim sayesinde hızlı bir gelişim gösteriyor. Ancak bu gelişim tekdüze ilerlemiyor. Bazı öncü tesisler uluslararası standartlara ulaşırken, çoğu klinik hâlâ manuel modelle çalışıyor ve muayeneden tanıya, tedaviden protez sonrası bakıma kadar bir kalite kontrol sisteminden yoksun kalıyor.
Standardizasyonun eksikliği, hizmet kalitesinde büyük bir uçurum oluşturuyor, maliyetleri artırıyor ve özellikle orta ve düşük gelirli grupların hizmete erişimini kısıtlıyor.
Dr. Pham Thanh Ha, diş protez sektörünün gerçek anlamda bir atılım yapabilmesi için sürekli eğitimin, teknoloji güncellemelerinin, tedavi maliyetlerinin optimize edilmesinin ve en önemlisi Vietnam diş hekimliğinin ulusal tıbbi turizm stratejisinin önemli bir parçası olarak konumlandırılmasının gerekli olduğunu ifade etti.
Vietnam Diş Hekimliği Derneği Başkan Yardımcısı ve Ulusal Tıp Konseyi Eski Başkan Yardımcısı Doçent Dr. Luong Ngoc Khue de, 2021-2030 döneminde diş muayenesi ve tedavisi kapasitesinin artırılmasını ve toplum ağız hastalıklarının önlenmesini hedefleyen 5628 numaralı projeyi uzun vadeli bir politika adımı olarak gösterdi.
Prof. Dr. Özmen ise günümüzde diş hekimliğine olan ihtiyacın yalnızca hastalıkların tedavisine odaklanmadığını, aynı zamanda estetik, restorasyon ve ömür boyu ağız sağlığının korunmasını da kapsadığını vurguladı. Özmen, bu nedenle projenin hem yurt içinde hem de yurt dışında hizmet verebilen, disiplinler arası bağlantılar kurabilen modern bir diş hekimliği ekosisteminin inşasını gerektirdiğini belirtti.
Doçent Dr. Luong Ngoc Khue’ye göre, Vietnam diş hekimliğinin bütünleşmesini sağlayan temel unsur, bireysel ekipman ya da malzemeler değil; tedavi süreçlerinden üretime, klinik etkinliğin izlenmesinden bilimsel kanıtların toplanmasına kadar uzanan kapsamlı bir standardizasyondur.
Bu yaklaşım, uluslararası güven oluşturmanın ve Vietnam diş hekimliği sektörünün itibarını güçlendirmenin temelini oluşturuyor. Seminerdeki uygulama ve analizlerden, Vietnam diş hekimliğini ileriye taşıyacak üç stratejik temel ortaya kondu: standardizasyon, evrenselleştirme ve entegrasyon.
Her şeyden önce, standardizasyonun sürdürülebilir kalkınmanın temeli olduğu vurgulandı. Tesisler arasındaki kalite farkının büyümesi ve süreçlerdeki tutarsızlıklar, toplumsal güveni zedeliyor ve uluslararası entegrasyonu zorlaştırıyor.
Bilimsel kanıtlara dayalı kalite kontrolü ve etkinlik değerlendirmesiyle net tedavi standartlarının oluşturulması, Vietnam diş hekimliğini yeni bir seviyeye taşıyacak kaçınılmaz bir adım olarak görülüyor.
Ayrıca, kaliteli hizmetlerin evrenselleştirilmesi, ağız sağlığı hizmetlerinde eşitlik sağlamak açısından kritik bir görev olarak değerlendiriliyor. Şu anda yüksek maliyetler ve standart altyapı eksiklikleri nedeniyle uzak bölgelerde yaşayan ya da düşük gelirli kesimler diş hekimliği hizmetlerine yeterince erişemiyor.
Bu durum “eşitsiz gelişime” yol açıyor, tedavilerin gecikmesine ve halk sağlığı üzerinde uzun vadeli olumsuz etkilere neden oluyor. Bu nedenle maliyetlerin düşürülmesi, erişilebilirliğin artırılması için destekleyici politikaların hayata geçirilmesi, malzeme ve ekipmanların yerelleştirilmesinin teşvik edilmesi ve diş hekimliği hizmetleri için sağlık sigortası kapsamının genişletilmesi gerektiği ifade edildi.
Son olarak, uluslararası entegrasyon ve ulusal tıbbi turizm stratejisiyle uyumun Vietnam diş hekimliği için büyük bir fırsat sunduğu kaydedildi.
Rekabetçi tedavi maliyetleri, yüksek vasıflı doktor kadrosu ve özel sektörden giderek artan güçlü yatırımlar sayesinde Vietnam’ın, uluslararası müşteriler için diş kozmetik restorasyonu alanında prestijli bir destinasyona dönüşebileceği belirtildi.
Bunun için sağlık, turizm, medya ve diplomasi sektörlerinin yakın iş birliği içinde çalışması, ulusal markanın sistematik ve tutarlı biçimde inşa edilmesi ve diş hekimliğinin çağdaş, kaliteli, insani bir sağlık sistemi imajıyla bütünleştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Vietnam’ın dişçilik sektörü, yüksek teknolojiye dayalı bir uzmanlık alanı olmaktan çıkarak stratejik değer katan, sağlık sektörüyle ilişkili ekonomik bir alan olarak rolünü yeniden tanımladığı bir döneme giriyor.
“Standardizasyon – Evrenselleştirme – Entegrasyon” üç temel unsurunun eş zamanlı olarak desteklenmesi halinde, diş hekimliğinin yalnızca toplumun yaşam kalitesini artırmakla kalmayacağı; aynı zamanda tıbbi hizmet ihracatıyla ulusal bir marka oluşturan sağlık turizmi ekosisteminin önemli bir unsuru haline geleceği öngörülüyor.
Uzmanlara göre, bu süreç uzun vadeli düşünmeyi, disiplinler arası politikaları ve tüm sistemin kararlı katılımını gerektiriyor. Vietnam için bu, potansiyel bir sağlık sektörünü dönüştürmek ve millileştirmek adına altın bir zaman dilimi olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: Vietnam VN
